*** EMILY ***
"Bizim kentimiz" isimli bir oyun vardir. 
Bu oyundaki en dokunakli sahnelerden biri kücük Emily'nin ölüsü, mezarliga götürülüsü ve orada Tanri'nin ona bir gün icin yasama geri dönebilecegini söyleyisidir. 
Kız geriye dönüsünde on ikinci yas gününü yeniden yasamayi ister. Evinin merdivenlerinden dogum günü elbisesini giyinik olarak iner. Saclari bukle bukledir. 
Pek mutludur. Annesi ona pasta yapmakla mesguldür. Ve dönüp kızına bakmaz. Baba eve girer. 

O anda elindeki defter, kağıt ve kazandigi paralarla mesgüldür. O da Emily'e bakmaz. Erkek kardesi de sahnededir, o da Emily'i görmez. Sonunda Emily sahnenin ortasinda dogum günü giysileriyle yapayanlız kalır ve söyle der; 
"Lütfen biriniz bana bakın" Annesinin yanina gider ve, "Anne, lütfen yanliz bir dakika bana bak" der. Otekilere de yalvarir. 
Kimse onu duyup bakmaz. O zaman kız Tanrı'ya döner ve suna benzer bir seyler söyler; 
"Beni alıp götürün. Insan olmanın bu denli güc oldugunu unutmusum ben. Hic kimse cevresindekilere bakmiyor artık" 


*Şimdi birbirimizi dinlemenin tam zamanı. İşitilmeye muhtacız çünkü. *